Bir gün Hz Ali, Allah Resulü’nün yanına gidiyor ve onu açlıktan iki büklüm olmuş bir halde görüyor. Hiç konuşmadan huzurundan ayrılıyor. İçten içe kendisiyle konuşarak, “Kâinatın Efendisi açken sen nasıl bu duruma müdahale etmezsin?” diyerek pazara doğru ilerliyor. Hurma sandıklarını taşımak için bir adam arandığını fark eden Hazreti Ali, pazarcının tüm hurma sandıklarını can havliyle taşımaya başlıyor ve elleri sandıkları taşımaktan kan revan içinde kalıyor. Karşılığında bir sandık hurmayı alıp Efendimiz’in huzuruna gidiyor. Efendimiz hurmaları görünce mutlu oluyor; ancak mutluluğu, Hazreti Ali’nin kanlı ellerini görünceye kadar devam ediyor ve:
“Ey Ali! Sen beni sevdiğin için bunları yaptın değil mi? Allah şahidim olsun ki, ben de seni çok seviyorum, ya Ali!” buyuruyor.