– ‘Ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim.’
– ‘İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.’
– ‘İnsanda söz ile değişir kader. Ya yurda baş olur, ya da başından olur.’
– ‘Onlar korkularından denizi zincirleyecek kadar akıllı ise, biz gemileri karadan yürütebilecek kadar deliyiz.’
– İstanbul’u niçin fethettiklerini sorduklarında ‘önce o benim gönlümü fethettiği için’
– ‘Biz toprakları değil gönülleri fethetmeye gidiyoruz. Savaş herkesle, barış ancak onurlu insanlarla yapılır.’
– ‘Hakiki sanat muhteşem bir şehir vücuda getirmek ve halkının kalbini saadetle doldurmaktır.’
– ‘Baykuştan Pervâmız yok, biz şahinler sürüsüyüz.’
– ‘Eğer padişah siz iseniz, devletimizin bu zor gününde ordumuzun başında olmamanız törelerimize uymaz. Yok, eğer padişah ben isem, işte size emrediyorum, geliniz ve derhal ordularımın başına geçiniz. ‘
-Hey Gâziler! Yürümek gerek. Niçin duralım?
-Ey Konstantiniye! Ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım!
-Fakirlerin ve yetimlerin kursağından kesilen nimeti ne askerimize, ne ameleme yediririm. Biz has müminleriz, kursağımıza netameli nevale girmez
-Benim kudretimin ulaştığı yerlere onların hayalleri bile ulaşamaz.
-Kanımla yükselecekse, Hz. Muhammed’in (sav) dini, alın kılıçla doğrayın beni.
-Sizlere tutsakları ve hazineleri bıraktım, ama anıtlar yalnız bana aittir.
-Galata’yı gören, gönlünü cennetin en gizemli bahçesi Kevser’e bile bağlamaz.
-İstanbul’da edindiğim yerleri, ecnebilere satanlar Allah’ın gazabına uğrasınlar.
-Sırrıma sakalımın bir tek telinin vakıf olduğunu bilsem, sakalımı kökünden keserim.
-Mozaiklerin üzerini alçıyla örtün ki, müminler rahatsız olmasın! Fakat bu şaheseri parçalamayın
-Agamemnon Truva’yı zaptettiğinde onu meşhur edecek bir Homeros vardı. Benim ise bir Homeros’um yok
-Dünya devleti ebedi değildir. Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır.
-Ana, biz İslamiyet’in kılıcını elimizde tutarız. Ancak bunca zahmet karşılığında gazi unvanını elde edemeden ölürsem Allah ve Peygamber’in (sav) katında yüzlerine nasıl bakarım?
-Ceneviz tüccarları serbestçe gezip ticaret yapabilirler. Yeniçeri ordusuna katılmak üzere, çocuklarını almayacağız. Dinimizi kabul etmeyenlere karşı asla cebir kullanmayacağız.
-Kent benimdir, lakin tutsakları ve ganimetleri size bağışlıyorum. Ülkemin sancakları pek çoktur. Konstantiniyye surlarına çıkacak Yiğit’e en zengin, en güzel eyaletlerin beyliğini vereceğim ve hayal edemeyeceği kadar çok ihsana boğacağım.
-Allah beni bu şehrin halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı. Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Makedonyalılar Taşelyalı’lar ve Moralılar almışlardı. Biz bunların bizlere karşı kötü davranışlarının intikamını yıllar geçmesine rağmen torunlarından aldık.
-Tarih yazmak korkaklara göre bir iş değildir.
-Düşmandan yüz çevirmek korkaklıktır. Benim ikbalim yücedir. Talihsizlik ise düşmanın nasibidir.
-Yerinde söz söylemesini bilen, özür dilemek zorunda kalmaz.
-Bir gece ansızın gelir krallığınızı imparatorluğuma katarım
-Zaferin sırrı Hazreti Peygamber’ in (sav) izini takip etmektir.
-Biz İslamiyet’in kılıcını elimizde tutarız
-Bu zahmetler Allah içindir, elimizde İslam kılıcı vardır, eğer bu zahmeti ihtiyar etmezsek, bize gazi demek layık olmazdı
-Hayatım boyunca Allah’ın emirlerinden dışarı çıkmadım, Allah’ın rızasını kazanmak için uğraştım, tek gayem buydu.
-Bu tavuklar nasıl ki bir çuval darıyı anında yedilerse, yeniçerilerim de savaşmaya değil, keçi otlatmaya alışık olan adamlarına böyle davranacaklardır.
-Evet, padişah benim ancak siz yine de çiçekleri ona veriniz, çünkü kendisi benim hocamdır
-Din ile imanın akıl anlayışını sıkı tutmak gerekir. Yoksa ey Müslümanlar, o kiliseyi gören olabilir kafir hemen!
-Dağ ne kadar yüksek olursa olsun, yol onun üzerinden geçer. Sen dağ olmaya heveslenme, asla gururlanma; yol o ki herkes senin üzerinden geçerken, sen dağların bile üzerinden geçesin.
-Bir şehirde en önemli üç şey: kanalizasyon, hamam ve kütüphanedir. Kanalizasyon şehrin kirini, hamam bedenin kirini, kütüphaneler de ruhun kirini temizler.
“Hristiyan ol senle birlikte dünyayı yönetelim” diyen Papa’ya Fatih Sultan Mehmet: “İman edip sünnet ol, seni şeyhülislam yapayım” demiştir.